yıpratıcı

yıpratıcı
изнуря́ющий, истоща́ющий, утомля́ющий

Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Смотреть что такое "yıpratıcı" в других словарях:

  • yıpratıcı — sf. Yıpratan, gücü kıran, azaltan Evvelce hoşlandığım karakter değişiklikleri yorucu, yıpratıcı olacak. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağır iş — is. Fazla güç ve emek isteyen yıpratıcı her türlü iş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalgakıran — is., den. Kıyıdaki yapıları, tekneleri, dalgaların yıpratıcı etkisinden korumak veya gemilerin yük alıp boşaltmasını sağlamak amacıyla liman ve iskele önlerine yapılan uzun set Limanın dalgakıranı ucundaki deniz fenerine doğru ilerledim. N.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ezici — is. 1) Ezme işini yapan kimse veya şey 2) sf. Yıpratıcı, bunaltıcı, sıkıntılı Hep ağır, ezici, sıkıntılı şeyler düşündükleri belliydi. S. F. Abasıyanık 3) sf., mec. Üstün gelen, yok eden, ağır basan Ezici çoğunluk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yıpranma payı — is. 1) Yıpratıcı işlerde çalışanların yaptıkları ağır ve tehlikeli işten dolayı fiilî hizmet yıllarına eklenen süre, fiilî hizmet zammı 2) Taşınmaz malların aşınmalarına karşılık olarak yıllık kârdan ayrılan belirli pay, aşınma payı, amortisman …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yıpratıcılık — is., ğı Yıpratıcı olma durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dağ başına kış gelir, insanın başına iş gelir — dağ başında kışın fırtına eksik olmadığı gibi kişinin yaşamında da yıpratıcı olaylar eksik olmaz anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»